IV. ÜNİTE KELİME (SÖZCÜK) BİLGİSİ
1. KELİMEDE YAPI
1. Yanlış
Doğru
Doğru
2. Doğru yanıt: C
3. Doğru yanıt: B
4. Doğru yanıt: B
5. Kitab-ı ver: Adın belirtme hali
Kitab-ı kaybolmuş: 3. tekil şahıs iyelik eki
Gez-i güzeldi: Fiilden ad yapan ek.
Okul-a gitti: Adın yönelme hal eki.
Saat üçe beş kal-a geldi: Fiilden ad yapan ek.
Eli kan-a-dı: Addan fiil yapan ek.
6. Karşı: Bir şeyin, bir yerin, bir kimsenin, esas tutulan yüzünün ilerisi:
"Karşımdaki kitap rafında eserlerim sırayla duruyor."- H. E. Adıvar.
Yol, deniz, ırmak vb.nin öbür kıyısı veya yanı:
"Karşıki kıyıda yün denkleri çıkaran gemiye haykırdık, işaretler ettik."- R. H. Karay.
Ön, kat, huzur:
"İkisi birden müdürün karşısına çıkarlar."- Y. Z. Ortaç.
sıfat Bulunan yere göre önde, ileride olan:
"Karşı evin kızları. Karşı mahalle."-
sıfat Karşıt, zıt, muhalif:
"Karşı parti. Karşı takım."- .
zarf Yüzünü bir şeye doğru çevirerek:
"Bahçeye karşı oturmak."- .
zarf Karşılık olarak, mukabil:
"Bir ölüm haberine karşı ben, içimde bin ezinti, bin çöküntü duydum."- A. Ş. Hisar.
zarf İçin, hakkında:
"Edebiyata karşı ilk alaka sizde nasıl ve ne zaman başladı?"- S. F. Abasıyanık.
zarf -e doğru:
"Bir sabaha karşı yine çakal sesleriyle uyanmıştım."- S. F. Abasıyanık.
Karşıla: Dışarıdan gelen bir kimseye karşılayıcı olarak çıkmak, istikbal etmek:
"Belgrat, Türkiye Cumhuriyeti başvekilini karşılamaya hazırlamıştır."- F. R. Atay.
Karşılık olmak, denk gelmek, tekabül etmek:
"Herhâlde bu küçük bahçeyi kendi sebze ihtiyaçlarını karşılamak için yetiştirmişlerdi."- N. Cumalı.
Söylenen, yapılan, bildirilen bir şeyi olumlu veya olumsuz bulmak:
"Bu suçlamayı hiç üzerimize almadan karşılar ve hoş görürüz."- B. Felek.
Önlemek, durdurmak:
"Bu ilaç sıtmayı karşılar."-
spor Boksta karşı oyuncunun yumruklarını savmak.
Karşılaşmak: Karşı karşıya gelmek, rastlaşmak:
"Terdit, yazıda beklenmedik bir sonuçla karşılaşmak demektir."- Ç. Altan.
(nsz), spor İki sporcu veya iki takım yarışmak.
Karşılaştırmak: Karşılaştırma işini yaptırmak.
Kişi ve nesnelerin benzer veya ayrı yanlarını incelemek için kıyaslamak, mukayese etmek.
Dikişte giysinin bir yanına yapılan işlemi, eşitlik sağlamak amacıyla öbür yanında uygulamak.
7. ‘’-lık’’ eki kelimelere şu anlamları katmıştır:
Kitaplık: kitap konulan yer
Doğruluk: Doğru ve dürüst olma durumu, doğru olana yakışır davranış, dürüstlük, adalet:
Kulaklık: Kulakları soğuk, rüzgâr vb. dış etkilerden korumak için kulak kepçesini örtecek biçimde yapılmış kılıf, teknik Radyo, telefon, telsiz vb.nde kulak ile verici arasında ses bağlantısı kurmaya yarayan araç, Ağır işitenlerin daha iyi işitebilmek için kulaklarına taktıkları pilli araç.
Gençlik: Genç olma durumu, İnsan hayatının ergenlikle orta yaş arasındaki dönemi, Genç insanların bütünü.
Dişçilik: Diş hekimliği.
Öğrencilik: Öğrenci olma durumu, talebelik
Yazlık: Yazın oturulan yer, Yazın kullanılan (giyecek, ev vb.).
8. Kiloca: (kilo bakımından karşılaştırma.)
Yürekler: (acıklı durum)
Çocukça: (çocuk gibi)
Yaza: (yaz mevsimi gelince)
Ali’ler: (adı Ali olanlar)
Kapıda: (Kapının önü)
Ayakta: (ayağa kalkmış, oturmamış)
Birden: (aniden, çabucak)
Senden: (Üstünlük bakımından karşılaştırma)
Bence: (bana göre)
Sıkıntıdan: (dolayı)
Kâğıttan: (kâğıttan yapılmış)
Okulda: (okulun içinde)
İşe: (yönelme)
2. KELİMEDE ANLAM
a) KELİMEDE ANLAM VE KAVRAM
1. …………….somut……………
…………….soyut……………
2. Doğru
Yanlış
3. Doğru yanıt: C
4. Doğru yanıt: D
b) ANLAMLARI BAKIMINDAN KELİMELERİN GRUPLANDIRILMASI
I. Anlam Çeşitleri
1. …………mecaz-ı mürsel……….
………… intak ……….
………… gerçek anlam ……….
………… istiare ……….
2. Doğru
Doğru
Doğru
3. Doğru yanıt: E
4. Doğru yanıt: A
5. Doğru yanıt: D
6. Doğru yanıt: A
7. Doğru yanıt: C
8. Doğru yanıt: D
9. Doğru yanıt: D
10. Doğru yanıt: C
II. Anlam İlişkilerine göre Kelimeler
1. Yanlış
Doğru
2.
Sözcükler
|
Eş Anlamlı
|
Zıt Anlamlı
|
Eş Sesli
|
okul
|
Mektebe gitmiş.
|
-
|
-
|
kaygı
|
Beni tasalandırma.
|
-
|
-
|
beyaz
|
Akları giymişsin.
|
Siyah saçlarına aşığım.
|
|
çalışkan
|
|
Çok tembelsin.
|
|
uzun
|
|
Senin boyun hep kısaydı.
|
|
yüz
|
Suratında meymenet yok.
|
|
Derede yüz.
Yüz kere saydım.
|
kazan
|
|
|
Kazan doğurmuş.
Çalıştım ve kazandım.
|
al
|
Al al dudakları var.
|
|
Tebeşiri eline al.
|
3.
Kelimeler
|
Eş Anlamlısı
|
Eş Anlamlı Kelimelerin Aynı Cümlede Kullanılması
|
yaşlı
|
ihtiyar
|
Yaşlı ihtiyarlardan hoşlanmam.
|
gelecek
|
istikbal
|
Geleceğimde iyi bir istikbal istiyorum.
|
hayat
|
yaşam, ömür
|
Ömrü hayatımda böyle şey görmedim.
|
tekrarla-
|
yinele-
|
O kötü hareketi tekrar tekrar yineledi.
|
yenilgi
|
mağlubiyet
|
Fenerbahçe’ye hem yenildik hem de mağlup olduk.
|
duy-
|
işit
|
Seni ne işiteceğim ne de duyacağım.
|
Öykü
|
hikâye
|
Yazdığın hikâye ve öyküleri okudum.
|
eser
|
yapıt
|
Bu yapıtlar eser değerindedir.
|
sene
|
yıl
|
Her yıl sene gibi geçti.
|
akran
|
yaşıt
|
Yaşıt ve akranlarıyla anlaşamadı.
|
şen
|
neşeli
|
Çok neşeli ve şen bir insandı.
|
olasılık
|
ihtimal
|
Bizi yenmesi için bırakın olasılığı ihtimal bile yok.
|
Eş anlamlı kelimelerin aynı cümlede kullanılması anlatım bozukluğuna yol açar.
Yukarıda cümlelerin hepsinde anlatım bozukluğu vardır.
|
|