III. ÜNİTE
SES BİLGİSİ, YAZIM (İMLA) KURALLARI, NOKTALAMA
1. TELAFFUZ (SÖYLEYİŞ)
1. ……..tonlama……..
……..durak……….
2. Doğru
Yanlış
3. Vurguyu taşıyan heceler aşağıdaki tablodadır.
Kelimeler
|
Vurguyu Taşıyan Hece
|
sevgi
|
-gi
|
yokmuş
|
yok-
|
İzmir
|
İz-
|
Kütahya
|
-tah-
|
Uşak
|
-şak
|
Makedonya
|
-don-
|
Babaeski
|
-ba-
|
Anadolu
|
-lu
|
şimdi
|
Şim-
|
açıkgöz
|
-çü
|
aslanağzı
|
-lan
|
gözlükçü
|
-çık-
|
incelmiş
|
-miş
|
bakkal
|
-kal
|
kelebek
|
-bek
|
vatandaş
|
-daş
|
gerçekten
|
-çek-
|
kapatıyordu
|
-yor-
|
2. TÜRKÇE’NİN SESLERİ VE ÖZELLİKLERİ
- ……’’b,c,d,g,ğ’’……… ünsüz yumuşaması…….
……’’ç,t,k’’…………ünsüz benzeşmesi………
…….ünlü düşmesi………hece düşmesi……..
…….ünlü türemesi………ünsüz tğremesi………
- Doğru
Doğru
Doğru
Doğru
Doğru
- Doğru yanıt: B
- Doğru yanıt: C
- Doğru yanıt: C
- Doğru yanıt: A
- ÜNSÜZ YUMUŞAMASI: Sözcük sonlarındaki sürekli sert ünsüzler 'p ç t k', iki ünlü arasında yumuşar: ç – c, t – d, p – b, k – gğ olur.
ç – c ağaç – ağaca
t – d kâğıt – kâğıda
p – b dolap – dolabı
k – gğ tabak – tabağa
Tek heceli sözcüklerin çoğu bu kurala uymaz:
iç, yap, küp, kat...
Süreksiz sert ünsüzlerle biten sözcüklerin bir bölümü çekimlenirken değişmemelerine karşın, türettikleri eylemler de değişir:
aç / aça ––– acıkmak
değişmez değişir
ak / akı ––– ağarmak
değişmez değişir
– Eylem tabanlarındaki süreksiz sert ünsüzlerin birçoğu yumuşamaz:
bak – ınca, ak – ıntı, okut – ulmuş...
– Yabancı sözcüklerin bir bölümü bu kurala uymaz:
cennet, kısmet, isabet .....
– Sözcükte ses bozulur, anlam değişirse yumuşama olmaz:
aşk / aşğı, aşğa
at / ada, adı
– 'k' genelde yumuşayınca 'ğ' olmasına karşın, 'n' den sonra gelenler 'g' olur:
renk / rengi, denk / dengi, kepenk / kepenge ...
– Özel adların yazımında yumuşama gösterilmez:
Turgut'u, Karabük'e, İzmit'i
8. İnceleme sonuçları:
KELİMELER
|
KALINLIK-İNCELİK (BÜYÜK ÜNLÜ) UYUMU
|
DÜZLÜK YUVARLAKLIK (KÜÇÜK ÜNLÜ) UYUMU
|
kolayca
|
uyar
|
uyar
|
uçurtma
|
uyar
|
uyar
|
begonya
|
uymaz
|
uymaz
|
yağmur
|
uyar
|
uymaz
|
büro
|
uymaz
|
uymaz
|
limon
|
uymaz
|
uymaz
|
öğleyin
|
uyar
|
uyar
|
istasyon
|
uymaz
|
uymaz
|
okuyor
|
uyar
|
uymaz
|
koşarken
|
uymaz
|
uyar
|
3. YAZIM (İMLA) KURALLARI
1. …..bitişik…….
…..bitişik…….
2. Doğru
Yanlış
Yanlış
3. Doğru yanıt: D
4. Doğru yanıt: E
5. Doğru yanıt: D
6. Doğru yanıt: B
7. Doğru yanıt: E
8. Kelimelerdeki yazım yanlışları şunlardır:
Burununa: Hece düşmesi (burnuna)
Kazakca: ünsüz benzeşmesi (Kazakça)
terketmek: ayrı yazılmalı (terk etmek)
red etmek: bitişik yazılır d sesi ikizleşir (reddetmek)
anlıyacak: -a- sesi daralmaz (anlayacak)
büyükcek: ünsüz düşmesi (büyücek)
Karabüğe: Özel isimlerde ünsüz yumuşaması olmaz. ‘’e’’ ayrı yazılır. (Karabük’e)
23’de: ünsüz benzeşmesi (23’te)
9. Türkçede üç çeşit ‘’ki’’ vardır. Bunlar:
Bağlaç olan“ki”
Sıfat yapan “–ki”
Zamir olan(ilgi zamiri) “–ki”
Bağlaç olan “ki” daima ayrı yazılır. Sıfat yapan “–ki” ve zamir olan “-ki” eklendiği sözcüğe bitişik yazılır.
Dilimizdeki bu üç farklı “-ki”yi birbiriyle karıştırmamak için şu pratik yöntemleri uygulayın.
*Cümle içerisinde –ki’den sonra –ler çokluk ekini getirebiliyorsanız o –ki zamir olan –ki’dir.
Ayrıca zamir olan –ki’nin bir ismin yerini tuttuğunu ve genellikle zamirlerin üzerine geldiğini de unutmayın.
---Arabam bozuldu, seninki(ler)ni kullanabilir miyim?
---Onunki(ler) seninki(ler)den daha iyi olmuş.
Görüldüğü gibi cümle içerisinde –ki zamirinden sonra –ler ekini getirdiğimizde cümlenin yapısında herhangi bir bozukluk meydana gelmiyor. Öyleyse bu –ki’ler ilgi zamiridir.
*Sıfat yapan –ki de sıfat tamlaması kurar. Sıfat yapan –ki her zaman bitişik yazılır. Pratik olarak önündeki isme “hangi” sorusunu yönelterek bulur ve diğer –ki’lerden ayırt ederiz.
---Sokaktaki çocuklara sahip çıkmamız gerekiyor.(Hangi çocuklar?)
---Sınıftaki öğrenciler dışarı çıksın.(Hangi öğrenciler?)
Görüldüğü gibi sıfat yapan –ki’yi alan sözcüğün hemen önündeki isme hangi sorusunu yöneltebiliyoruz. Öyleyse bu –ki sıfat yapan –ki’dir ve eklendiği sıfata daima bitişik yazılır.
*Bağlaç olan “ki” ise daima ayrı yazılır. Diğer “ki” ekleriyle karıştırmamak için cümleden çıkartırız, cümlenin yapısında ciddi bir bozukluk olmuyorsa o “ki” bağlaç olan “ki”dir. Ayrıca bağlaç olan ki’nin daha vurgulu söylendiğini de göz önünde bulundurmak gerekir.
*Duydum ki unutmuşsun gözlerimin rengini.(Duydum unutmuşsun gözlerimin rengini)
*Sen ki dünyalara değersin.(Sen dünyalara değersin.)
*Şimdi anlıyorum ki o yaptıklarım bir hataydı.(Şimdi anlıyorum o yaptıklarım bir hataydı)
Görüldüğü gibi bağlaç olan –ki cümleden çıkartıldığında cümlenin anlamında bir daralma olsa da yapısında ciddi bir bozukluk olmuyor, öyleyse bu –ki’ler bağlaçtır ve daima ayrı yazılır.
NOT:
Mademki, halbuki, oysaki, çünkü, sanki… sözcüklerindeki ‘ki’ ler bağlaç olmasına rağmen kalıplaştığı için bitişik yazılır.
4. NOKTALAMA İŞARETLERİ
- ………..üç nokta…………
……….iki nokta…………
………..soru işareti………
............tırnak…………….
……….yay ayraç………..
- Doğru
Doğru
Yanlış
Doğru
- Doğru yanıt:A
- Doğru yanıt: E
- Doğru yanıt: B
- Doğru yanıt: A
- Doğru yanıt: D
- Doğru yanıt: D
- Doğru yanıt: B
- Verilen maddeler ‘virgül’ün kullanımıyla ilgilidir:
a. Birbiri ardınca sıralanan eş görevli kelime ve kelime gruplarının arasına konur:
Fırtınadan, soğuktan, karanlıktan ve biraz da korkudan sonra bu sıcak, aydınlık ve sevimli odanın havasında erir gibi oldum.
b. Sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için konur: Bir varmış, bir yokmuş.
Umduk, bekledik, düşündük. (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
c. Cümlede özel olarak vurgulanması gereken ögelerden sonra konur:
Binaenaleyh, biz her vasıtadan, yalnız ve ancak, bir noktainazardan istifade ederiz.
(Mustafa Kemal Atatürk)
çCümle içinde ara sözleri ve ara cümleleri ayırmak için konur:
Şimdi, efendiler, müsaade buyurursanız, size bir sual sorayım.
(Mustafa Kemal Atatürk)
d. Tırnak içinde olmayan aktarma cümlelerinden sonra konur: Datça'ya yarın gideceğim, dedi.
Şehirde ilk önce hükûmet doktoruyla karşılaştım.
– Bugünlerde başımı kaşımaya vakit bulamıyorum, dedi.
(Reşat Nuri Güntekin)
e. Kendisinden sonraki cümleye bağlı olarak ret, kabul ve teşvik bildiren hayır, yok, evet, peki, pekâlâ, tamam, olur, hayhay, başüstüne, öyle, haydi, elbette gibi kelimelerden sonra konur: Peki, gideriz. Olur, ben de size katılırım. Hayhay, memnun oluruz. Haydi, geç kalıyoruz.
Evet, kırk seneden beri Türkçe merhale merhale Türkleşiyor.
(Yahya Kemal Beyatlı)
f. Hitap için kullanılan kelimelerden sonra konur:
Efendiler, bilirsiniz ki hayat demek, mücadele, müsademe demektir.
(Mustafa Kemal Atatürk)
Sayın Başkan,
Sevgili Kardeşim,
Değerli Arkadaşım,
g. Anlama güç kazandırmak için tekrarlanan kelimeler arasına konur:
Akşam, yine akşam, yine akşam,
Göllerde bu dem bir kamış olsam! (Ahmet Haşim)
Kopar sonbahar tellerinden
Derinden, derinden, derinden
Biten yazla başlar keder musikisi (Yahya Kemal Beyatlı)
- …………………noktalı virgül………
- Erkek çocuklara Doğan, Tuğrul, Aslan, Orhan; kız çocuklara ise İnci, Çiçek, Gönül, Yonca adları verilir. Türkiye, İngiltere, Azerbaycan; İstanbul, Londra, Bakü.
Sevinçten, heyecandan içim içime sığmıyor; bağırmak, kahkahalar atmak, ağlamak istiyorum. At ölür, meydan kalır; yiğit ölür, şan kalır.
5. ÜNİTE SONU ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME
1. Doğru yanıt: A
2. Doğru yanıt: C
3. Doğru yanıt: A
4. Doğru yanıt: D
5. Doğru yanıt: E
6. Doğru yanıt: B
7. Doğru yanıt: B
8. Doğru yanıt: C
9. Doğru yanıt: C
10. Doğru yanıt: E
11. Doğru yanıt: D
12. Doğru yanıt: A
13. Doğru yanıt: B
14. Doğru yanıt: C
|