uça_zuğaşi_bere (şimdiye kadar 33 posta) | | beşe on kalalı iştimalarda savaştım yokluğunla.
botlarımın bağları gibi inatçıydı sevdan.
söküp atmaya her karar alışımda,
düğümleniyordu yüreğimin kılcal damarlarına.
bu yüzden susuyordum,
alaca karanlığın karanlık koğuşlarında.
Ve bu yüzden bakıyordum,
sipil dağının seni anımsatan doruklarına.
mangamın her sayılışında,
güneşi ve seni eksik buluyordum yanımda.
ve her tıraş oluşumda,
gülüşlerimi doğruyordum,
lavobonun tam ortasına.
ardından güneş doğuyordu usulca.
tek dostum olan sipilin avuçlarında.
ve tek bir eksik kalıyordu sonra.
ışıldayan güneşin gözlerimi kamaştırışında.
o eksik sendin,
yoktun işte yanımda.
kokun yoktu örneğin ranzamda.
şafağın soğuğunda sıcaklığın yoktu koynumda.
ve gözlerin yağmıyordu bana,
yağmurun yağmadığı bu kurak kışlada.
biliyordum oysa,
bir düşman askeri gibisin aslında.
yürütüyorsun beni en kalleş pusuya.
ve en delici mermileri salıyorsun ardıma.
bir hınısa baktırıyorsun bir .... iişte oraya.
ve bambalar yağdırıyorsun sonra,
rüyalarımın tozlu yollarına.
işte anla sana değil bu büyük sevda.
sana değil bu mısralar.
sadece kendi içimde yaşattığım,
bendeki,bendeki sana. |