doktor0147 (Ziyaretçi)
| | bana böylesi şiirler nereden gelir
nereye gider
sabahın dördü
ezan sesi duyuyorum uzaktan
namaz kılmayı bilmiyorum ama
tuhaf bir huzur his ediyorum
sanki baltalanmış
bir ağac gövdesiyim
yeniden yeniden yeşeriyorum
can suyumu kim verdi
hatırlamıyorum ama genede
yağmurları cok seviyorum
sonra içim ürperiyor aniden
varmıdır acaba yağmuru sevmeyen
zaten karanlık kendi gölgeme bakıyorum
cok zayıf ama genede benim gölgem
ve kesiliyor ezan sesi
birden cok derin bir sesizlik bu
diyorum oysaki ben cok severim sesizliği sesizliği dedim kimse
yanlı okumasın değil kimsesizliği
hatırlayıveriyor aklım aniden
ebedi sahipliği
ferit akbaş
|
| | |
doktor0147 (Ziyaretçi)
| | gensabahın beşi cığılık cığlıa
bir bebek sesi
uyutmaz mümkün değil keser nefesi
bak diyor annesi doktor ateşi varmı
gözlerine dalıyorum anlık bebeğin
unutuyorum bütün yılların yorgunluğunu ve
insana olan kırgınlığımı belki yaradanın korumasındadır kırıyor yüreğinin zincirlerini ve sabahın beşi
oysa kapalı yazıor kapıda
ben oturmuştum karanlıkta
hoş geldin bebek insanların
kirlettiği güzel dünyama
ferit akbaş |
| | |
doktor0147 (Ziyaretçi)
| | belkide ayrılık acısını |
| | |
doktor0147 (Ziyaretçi)
| | belkide ayrılık acısını yaşıyorum bu gece.
yada acitasyon yapıyorum bilemem
yüreğime yazığım adını
kazma kürek sökerken canım yandı
hiç te inkar edemem
okuduğum tüm şiirler sanki hep sensin
ihaneti sevgisi ya unutmak mümkünmü
deniz mavisi gibi bakan gözlerini
belkide orda boğuldumben
fazla bilmiyorum aşk denizinde yüzmesini aşkın da can kurtaranı olsa
yada yeleği sanki duyuyorum sesini
doğulusun diyorsun bana öneriyorsun
firat nehrinde yüzen lastikten bana yaptığın aşk keleğini
genede bişman değilim sevdiğime
anlatırım aşkımı belki frat nehrine
oda fısıldar diçleye
ve butun mezopotamya toprakları
şahitlik eder belki bana
hala sadığım sana ettiğim yemine
ferit akbaş
|